14.4.09


23 yıl öncesi ılık bir bahar sabahı...Laleler her tarfta açıvermişler hayat güzel gibi gözüküyor sanki.. yine de ağlıyorum ana rahminden çıkarken..belli ki korkularım var bir ihtimal dünyaya tam bağlanıcakken "ama sonumuzda olucak yaa" diye düşünerek çelişkinin doruğuna ulaşacak olduğumu hissetmem olabilir.Diğer ihtimalde dünyanın benim dönemimden sonra çivisinin çıkması.reenkarnasyona inandığımızı varsayarsak belkide önce ki hayatımda prensestim şimdi ki hayat yaşanır mı ulan diye isyan etmem.Ya da çok basit bi neden : ebemin popoma vurması.

23 yıla çok şey sığdırılabilir belki..Benim bu geride bırakmak üzere olduğum 23 yılda çok matah şeyler yaşamadım.Annemlerin ilk agu-bugu kelimelerimle sevinir olma hallerini aşmış olmaları ve artık benden daha fazla beceriler sergileme beklentisi içinde olma konumlarına transfer olmaları benim açımdan zor bir dönem.Onlar için de sabır gerektiren bir süreç olsa gerek.Zira hala beklentilerinin (yaşamak dışında) karşılığını verebilmiş değilim.(bence)

Bugünleri özel kılan nedir ne değildir hiç böyle felsefik biraz da teknik konulara girecek kadar halli değilim.Kafamda uykusuzluk,baharın gelmesi,yoğunluk gibi nedenlerden dolayı kaymış durumda.Hangi şuurda yazıyorum,kaçıncı boyuttayım kestiremiyorum mesela.

Yine de yazmak istedim işte içimden gelenleri paylaşmak kadar güzel ne var ki?

*Facebookta ki,telefonda ki,mailimizde ki doğum günü msjlarını okuyarak,bir kaç telefon görüşmesi yaparak,bir kaç kişiyle sarılıp ah canım canım muhabbetleri kurarak geçicek olması büyük ihtimal olan bu doğum günümde başka ne bekleyebilirim ki?Hele ki verdiğim tepkiler bile günün belli bir saatinden sonra otomatikleşicekse?

He belki bişii* olurda hani kafasına esiverir iki küçük pasta iki mum samimiyetle kutlar doğum günümü o :) yok olmaz sadece hayal biliyorum zaten (:


yaa işte böyle.Anlamsız bir pozitiflik salakça bir beklentilik duygusu dolaşmakta damarlarımda.Hiçbirşey olmayacağının farkındalığı da var tabii.

en azından geçen sene olduğu gibi kendimi eve kapatma isteği yok ki bu da bir gelişme=)


iyi ki doğdum o zaman.

annem iyi ki doğurdun =)

12.4.09

okursun bunu

Okunması oldukça külfet olan bir paragrafın noktası olma sıfatını bile elde edememişken,bir tür savunma mekanizması olarak karşımda belirdiğini saklamaya lüzum mu var?Psikolojikmiş bu savunma mekanizması dedikleri kavram...Mesela günün çok mu sakin geçti gece rüyalarında baya koştururmuşssun.Şimdi konuyu sana bağlayalım.Etrafta arkadaş sıfatını taşıyabilicek insanlar hızla buharlaşıp uçarken inatla yerinde durabilmişssin.Ve kendini farkettirebilmişssin.Kimse yoksa uğur vardır dedirtmişssin mesela:)Ve bu seninle gelen bir çeşit nefes alma yolunu seçille gamzeyle ve sonraları zeyneple paylaşabilmişim:)Hiç yadırgamamışlar bizi:)Onlarda farketmiş olsa gerek etrafta uçup giden soyut ve yapay dostlukları ki seni olabildiğince somutlaştırmışız kalbimizde:)Gerçek olamayacak kadar mükemmelsin bizde..Kıskanmazsın,sadece seversin,konuşmalarda niyet aramazsın,unutmazsın,yanlış anlamazsın,çıkarını düşünmezsin,damarına göre şerbeti vermezsin,kimseler yokken sen varsın..Çivisi çıkmış dünyanın iğreti gerçeklerine ne kadar uzaksak sana o kadar yakınız uğurum :)Heryere yetebilme potansiyeline sahip başka kim var ki? =)Gamzeyi venediğe baka kim götürür:)Adının geçmesi bile yeterli gülebilmemiz için..Bunu senden başka kim yaptırabilir ki ?Seni tanımlamaya hiçbir kelimem yetmez bilirim..Sahneye sergilemeye karar verdiğimiz sevgi gösterisinin ilk perdesiydi bu:)Dediğin gibi başkalarına kızdıkça devamı gelir bunun:)Zira en büyük kozumuz olduğunu saklamaya gerek duymuyorum:))Hayatıma "uğur"lu bir alternatif getirdiğin için sana,seni ben de pekiiştirdikleri için seçil,gamze ve zeynebe teşekkürlerimi borç bilirim..İyi ki varız..