12.4.09

okursun bunu

Okunması oldukça külfet olan bir paragrafın noktası olma sıfatını bile elde edememişken,bir tür savunma mekanizması olarak karşımda belirdiğini saklamaya lüzum mu var?Psikolojikmiş bu savunma mekanizması dedikleri kavram...Mesela günün çok mu sakin geçti gece rüyalarında baya koştururmuşssun.Şimdi konuyu sana bağlayalım.Etrafta arkadaş sıfatını taşıyabilicek insanlar hızla buharlaşıp uçarken inatla yerinde durabilmişssin.Ve kendini farkettirebilmişssin.Kimse yoksa uğur vardır dedirtmişssin mesela:)Ve bu seninle gelen bir çeşit nefes alma yolunu seçille gamzeyle ve sonraları zeyneple paylaşabilmişim:)Hiç yadırgamamışlar bizi:)Onlarda farketmiş olsa gerek etrafta uçup giden soyut ve yapay dostlukları ki seni olabildiğince somutlaştırmışız kalbimizde:)Gerçek olamayacak kadar mükemmelsin bizde..Kıskanmazsın,sadece seversin,konuşmalarda niyet aramazsın,unutmazsın,yanlış anlamazsın,çıkarını düşünmezsin,damarına göre şerbeti vermezsin,kimseler yokken sen varsın..Çivisi çıkmış dünyanın iğreti gerçeklerine ne kadar uzaksak sana o kadar yakınız uğurum :)Heryere yetebilme potansiyeline sahip başka kim var ki? =)Gamzeyi venediğe baka kim götürür:)Adının geçmesi bile yeterli gülebilmemiz için..Bunu senden başka kim yaptırabilir ki ?Seni tanımlamaya hiçbir kelimem yetmez bilirim..Sahneye sergilemeye karar verdiğimiz sevgi gösterisinin ilk perdesiydi bu:)Dediğin gibi başkalarına kızdıkça devamı gelir bunun:)Zira en büyük kozumuz olduğunu saklamaya gerek duymuyorum:))Hayatıma "uğur"lu bir alternatif getirdiğin için sana,seni ben de pekiiştirdikleri için seçil,gamze ve zeynebe teşekkürlerimi borç bilirim..İyi ki varız..

Hiç yorum yok: