acısıyla tatlısıyla geçen zaman..yazarak rahatlama çabalarım..blogları okudukça kendimden parçalar ekleyerek yazılarla bütünleşmelerim..ağlamalarıma,dalgınlıklarıma,sinirlenmelerime,gülüşlerime benimle beraber eşlik eden klavye tıkırtıları ve satırlar..her imla hatamda,her devrik cümlemde,her anlatım bozukluğumda her saçmaladığımı düşündüğümde kendime kızmama rağmen vazgeçemediğim bana ait olan benden birşeyler barındıran sayfam..
100. yazılar özel midir değil midir bilmem.bildiğim tek şey bu 100. yazıda önce ki yazılarım gibi kafamın rahat olmayışı..
büyümek bana göre değil.içimde ki çocuk yeteri kadar özgür değil.hayata dair ciddi kaygılarım ve içimde kalan hevesler var.
küçük çocuklar heveslenir,büyükler büyüdükçe heveslerinden vazgeçer derler.hiç vazgeçmedim.vaz-ge-çe-me-dim..
çok zor.kendimi kandırmak,iyi günlerin olucağına inanmak çok zor.ben büyüdükçe dünyam kirleniyor.kirlendikçe temizlemek mümkün olmuyor.
daha bu yaşımda bir çok şeylere geç kaldığımı farketmek artık beni sadece yormuyor.ciddi yaralar açıyor zihnim de ve kalbimde...
istediklerimden vazgeçsem ve bana dayatılan hayatı yaşasam bundan farklı bir durum olmazdı o yüzden vazgeçmicem.
100. sayımda daha iç açıcı daha böyle nasıl desem umut dolu yazılar yazmak isterdim tabiii...yapcak bişey yok.diğer 100. lere artık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder