10.1.09

gidenleriyle 2008,gelenleriyle 2009..kısacası sıfıra sıfır elde var sıfır.



Geçenlerde başıma ne geldi biliyo musuaan? diye başlıyorum.Sizlerde bunalarak heaa öyle mi? hadi yaa diye zoraki tepkiler verebilirsiniz izin verdim.Girişten de anliicanız gibi baya sıkıcı,sıradan saçma bişey olucak.Olsun beni her türlü sevin=)Fotoğrafın ilginçliği,yorumu okumanızı sağlicak ya hani o yüzden gıcıklığına sakız gibi uzatıyorum.Kötü biriymişim ben bi de değişmişim ya hani maksat içeriğe uygunluk.Bardağı içi su doluyken bir hışımla yere fırlattıktan sonra suyun dökülmesine üzülen bünyemle çok şeyin farkına yeni yeni varıyorum şu sıralar bu durum çeneme vurmakla vuku bulmakta.Bu çarpık ruh haliyle yaptığım icraatlar fenalara koşmama neden oluyor...
Her fotoğrafın bir hikayesi olur ya hani şimdi ona hızlıca bir giriş yapıyoruum yaptım :)Stresli bir hafta geçirmişssin 2009 gelmiş neyine..doğru dürüst ne uyumuşssun ne de yemişssin..Arkadaşlarınla da aran gergin.Bunun yanında güzel insanlarla tanışman yaşamaya devam etmen gerektiğini vurguluyor.(mervem ve burcum saolun)Paylaşmışssın paylaştıkça çoğalmışssın falan=)Sonra sana verilen tavsiyelere uymak işine gelmiş sabah telefonuna sarılmışssın hızlı ve donuk bi şekilde nerde ne zaman buluşucağınıza karar vermişssin.donuk bi konuşma ikinizde de hakim.Ulan nedir bu yaa yeter artık modlarına bürünmüş bir halde sokağa fırlamışssın.Yarım saatin var.45 dk minibüs bekliyorsun 55 dk. bekletiyorsun.55 dk seni bekleyen şirin varlık nerdesiniz gibilerinden bişiiler söylüo ama uğultu şeklinde duyuyosun.Yarım yamalak bişiiler dökülüo ağzından ama ne dediğini sen bile anlamıyosun.Konuşuyorum,gülüyorum ve fotoğrafını çekiyorum onun..Prof.mak.olmadıı için kendimi kınıyorum ama mesele bu değil.Fotoğrafı çekerken salak gibi elim titriyor,Poz verdiremiyorum.İnanmazsın karşımda tek o yok.Bi kaç tane o birden bana odaklanmış gibi.Biri kızıyor,biri bakmıyor bile biri de gülüyor.Güleni yakalamaya çalışıyorum ve çaktırmamaya özen gösteriyorum.Sonra hiç fotojenik değilsin diyorum.Çok incesin diyor.Gerçekten değil.O mimikleri en has fotoğrafçısı gelse yakalayamaz iddalıyım arkadaş.
bu çoklu kaos tadı veren duygularımı fotoğrafa dökemiyorum:(
kafa karışıklığımın milyonda birinin netleştirilmiş haliyle sadece yazmaya çalışıyorum şimdi yaptığım gibi.
.önce minibüsün kapılarının üstüme kapanmasının,sonra inatla yanlış minibüse binmenin,fazladan para ödememin,kampüse giden yokuşun ortasında"ulan nerdeyim ben?"burda inicem diye ciklememin,yurdun yolunu aynı yoldan 5 kere geçmeme rağmen kaybetmemin,kuzenim msj atmasa hani sabaha kadar yürüme potansiyelimin ve alıklıklarımın ve tüm olgularımın tek sebebi,karşımdakinin o olduğuna kendimi bir türlü inandıramama bağlıyorum.şimdi neden bize böyle bi açıklama yaptın dersen ki demezsin yine de dersen derim ki "ben size şu ana kadar neyi açıklamadım ki?"
bir de neden karşındakinin o olduğuna inandıramadın diye düşünücek olanları tahmin ederekten diyorum ki:
3 sene geçmiş.Çok uğraşmışssın konuşmak için o hiç oralı olmamış bile tam iki sene senden uzmanca saklanmayı başarmışFarklı şehirlerde olmanın getirdiği ona rahatlıkken senin hergünün cehenneme dönmüş.Ve 3. senede normal bir günde birden tekrar msn adresini ekleyiveriyorsun şansa bak ki o da ekliyor.Önce buz gibi başlanıyor sohbetlere eskiler açılmıyor hiç.Dikkatli davranıyorsun.Her an gidebilirmişcesine tavırlarına alışmaya çalışıyorsun.Ama bu sefer gitmior.Eskileri açmıyorsun ya hani ortada herhngi bir hesap sorma durumu da yok.Zaman geçiyor buzlar eriyor yine samimi oluyorsunuz.Kahretsin ki yine aşık olmak üzere olduğunu farkediyorsun.O ise tam bir dengesiz.Bir gün seni göklere sığdıramazken diğer bir gün yeraltına fırlatıp üstüne toprak örtmekten hiç rahatsızlık duymuyor.Susmaya çalışıyorsun ki konuşursan gider.Kendine kızıyorsun arkadaşlarını da kızdırıyorsun.DEĞER Mİ lan diyorlar.Değmez mi diyorum çileden çıkıyorlar.
Ve en sonunda 2009 a onunla girmeye karar veriyorum.Telefon açıyorum ne demek gel tabi diyor.Heyecanlanıyorum.Alışveriş yapıyorum.Şansım benimle biliyorum.Kuzenimle o aynı şehirde ortada hiç pürüz yok derken gitmemin evvelsi gecesi msj atıyorum.Ordasın değil mi=) diyrrek.Büyük ihtimalle şehir dışında olucam diyor.
Kitleniyorum.Kızamıyorum da arkadaşızya hani,kuzenim için gelicem ya ben neden kızayım ki?Ne hakkım var ki..O şehirde olmadığını bile bile gidiyorum yine de.Kuzenimle sokaklarda yürürken çoğu kişiye o mu aa galiba onu gördüm şizofrenliği ile süzüyüroum.Boş çıkıyor hepsi.Darmadağın oluyorum kendime kızıyorum.Değmez diyenlere en sonunda haklısınız demekten başka çarem kalmıyor.Yine de değdiriyorum bir şekilde ama..
Derken yılbaşı geliyor,geçiyor.Arıyorum tekrardan mutlu yıllar diyorum sana da bebeğim diyor.Nese kapatıyorum telefonu belli ki içmiş.Yoksa bu pişkinlik onda yoktur yaa diye arkadaşlarıma anlatıyorum.Sövüyorlar.Onlar sövdükçe değişik bir haz hissediyorum.İki gün geçiyor tekrar arıyorum ve dönücem yarın gece diyor peki diyorum ertesi günü buluşalım.
Giderken tüm birikmişliklerimi çöpe atıyorum.Zaman açısından yenilmişte olsam benim istediğim oluyor.İçimi eriten gözlerine fazla bakmamaya özen gösteriyorum.İmkansız diyorum içimden.Maalesef bu hikayenin sonunu getirebilmem imkansız.
kalkalım artık diyorum.Tam 3 saat oturmuşuz.3 yıl göreme 3 saat otur.ah şu rakamlar.hayat benimle dalga geçmeyi hep sevmiştir zaten.
bitirmiyorum..ne kalbimdekileri,ne hislerimi ne de arkadaşlığımızı
başı ucu belli olmayan bir sonsuzluğa katıyorum ikimizi yanımıza da 3 noktayı iliştiriveriyorum...

Hiç yorum yok: